TAŞLAR YERİNE OTURMAYA BAŞLADI
Bu ülke ne zaman müsbet yolda ilerlemeye başlasa, ne zaman gelişme yolunda büyük hamleler yapmaya başlasa,bir takım iç ve dış mihraklar bunu engellemek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar ve bir bardak suda fırtınalar koparmaya başlıyorlar.Bugün RABBİMİN izni ile,ülkem gelişme yolunda hamle yapmak ne kelime,dünyanın sayılı ülkeleri arasındaki hakkettiği yerini almak yolunda adeta bir QUANTUM SIÇRAMASI yaptı ve bu sıçramalar çok şükür aralıksız devam ediyor.İşte tam bu aşamada da,bu kahrolası karanlık güçlerin ve bu hain odakların ülkemdeki kahrolası uzantılarının planlı bir şekilde faaliyete geçmeleri için düğmeye basıldı.TÜRK ismi hala birçok odakların korkulu rüyası,İSLAM kimliği hala ve dinmek bilmez bir biçimde birçok karanlık güçlerin nefret kaynağı olmakta devam ediyor.Oysa müslümanlar başka dinlerin peygamberlerine de saygılı ve sevgili ve onlara hakaret etmek bir yana,sevgi ve saygılarını da her fırsatta dile getirmekten vazgeçmiyorlar.Mesela ben her sabah namazından sonra,sadece kendi sevgili peygamberime değil,Hz.NUH’tan başlayarak,Hz.İBRAHİM,Hz.MUSA,Hz.İSA’ya da hiç aksatmadan salavat getiriyorum.Buna karşılık ne görüyorum ? Kendini bilmez bir ahmak(ermeni kökenli olması beni hiç ilgilendirmiyor,çünkü ben ermeni vatandaşlarıma sadece sevgi duyuyorum) pervasız bir biçimde benim gözümden sakındığım HABİBULLAH’a hakaret edebiliyor.Hangi kökenden geldiğini bilmediğim ve sanatçı olduğu söylenen bir başka şerefsiz,Hayyam’dan alıntı yapma bahanesiyle dinime en utanmazca saldırılarda bulunmaktan çekinmiyor.Tüm gayretlerime rağmen hiçbir kitabını sonuna kadar okuma gücüne sahibolamadığım ve ne kurgusu,ne kullanmasını bilmediği türkçe ,ve sakız gibi uzattığı cümleleri nedeniyle bırakınız büyük edebiyat ödülüne (!) layık olmayı,vasatın altında bir romancı sınıfına dahi giremeyecek bir gafil,ülkemde ermeni soykırımı yapıldığını iddia edebiliyor. Amerika’da, Almanya’da ve sömürgeci bir çok avrupa ülkesinde soykırımcılık adeta sıradan , olağan bir iş gibi kabul edilirken,benim ülkemde asla soykırım yapılmadı.Sakın ola ki,kimse bugün bu ülkede uzantıları devam eden terör,cinayet ve darbe faili ittihat ve terakki partisinin savunmasını yaptığımı sanmasın.Bu ülkeyi binbir derdin kucağına atan Enver ve şürekasına ve onların bugün de kökü kurumamış uzantılarına nefret duyanların belki de başında gelirim.Ne var ki,ermeni soykırımı iddiası o katiller için bile,haksız ve maksadını aşan bir ithamdır.Bu ithamda bulunanların herşeyden evvel şu soruyu sormaları gerekir.Atalarımızın Anadolu’ya ayak bastıkları 1071 yılından bu yana,yani takriben 900 yıldır bu ülkede egemen olarak yaşayan TÜRK ,dokuz yüz yıl boyunca ve elinde hertürlü imkan varken ve kimsenin de hesap soramayacağı dönemlerde Ermenileri soykırıma tabi tutmak bir yana,hertürlü imtiyazı tanıdığı ve en üst mevkilere taşıdığı bir tarihi gerçek iken,birdenbire ve hiçbir sebeb yokken 1915 yılında soykırıma uğrattığı kabul edilebilir mi ?TEHCİR olayı doğrudur ve bu olayın meydana gelmesinin sorumlusu da ermeni terörist çeteleri HINÇAK ve TAŞNAK örgütleridir.Bunların rus ordusuna da katılarak,binlerce vatandaşımızı katlettikleri de bir gerçektir.Bu durumda,birçoğu günahsız da olsa,bazı ermenilerin sürgüne gönderildikleri ve Türk delikanlıları cephede savaştığı için,başka azınlıkların jandarmaya alındıkları ve onların gözetiminde gerçekleşen tehcir sırasında bazı ermenilerin hayatını kaybettiği doğrudur.Tehcir hiçbir zaman soykırım değildir.Soykırımın ustaları olan yukarıda saydığım milletler,ne kadar hazin ve gülünçtür ki,bugün bu uydurma soykırım iddiasının savunuculuğunu yapmaktadırlar.
-Aziz milletim,bütün bu olaylar cereyan ederken,evvela müthiş bir infial duydum ve bu infial sebebiyle,özellikle de bir hukukçu olarak asla yapılmaması gereken bir takım davranışları kafamdan geçirdim.Bu gibi davranışları aklımdan geçirdiğim için,evvela kendim,kendimi kınıyorum.Daha sonra ve olayları sırası ile gözden geçirdiğim zaman,bu şerefsizlerin kendi başlarına bu saldırganlıklara kalkışamayacaklarını ve bunların arkasında,asıl büyük planın sahipleri bulunduğunu ve bu haysiyetsiz yaratıkların basit birer piyon olduklarını farkettim.Bunlara karşı yapılacak ölçüsüz ve hukuk dışı davranışların,hain planın başarısını sağlamaya nasıl yarayacağını düşündüm ve asıl amacın da bu olduğunu gözlemledim.Ülkem dışındaki İSLAM ve TÜRK düşmanları ülkemin başarısını ve bu başarının değerli mimarlarını legal yollardan yok edemeyecekleri için,bu gibi piyonları kullanıyor ve gerçekten incir çekirdeğini doldurmayacak meseleleri ülkemin önemli (!) problemleri gibi ortaya atıp,bir takım kuş beyinlileri de bu saçmalıklara inandırabiliyorlar.
-Bir EMEK sineması palavrası ortaya çıkarıldı ve farelerin cirit attığı bir mezbeleliğin pislik ve mikrop yuvası olarak kalması için,bir takım şaşkınlar eylem üstüne,eylem yaptı.Şimdi TAKSİM GEZİSİ diye bir olay yaratmaya çalışıyorlar.Şehrin rekreasyon alanı diye inanılmaz bir palavra ile başlattıkları bu olayın konusu olan ufak alan,ne bir rekreasyon alanı ve ne de şehrin oksijen ihtiyacını karşılayan bir yeşil alandır.Ben bu şehirde doğdum ve 79 yıldır bu şehirde yaşıyorum.Taksi gezisi denen mahal,benim gençliğimde,ikinci sınıf zamparaların,domestik tavlamaya geldikleri bir buluşma yeri idi.Bu gün ise,domestikler yerine nataşalar,homoseksüeller,travestiler ve uyuşturucu tacirleri sahne aldı.Yani anlayacağınız bu suç mahallinin bekasını isteyenler,ya bu suçlardan fayda görenler,ya bir bardak suda fırtına koparmak isteyen hainler ve satılmışlar,ya da bunların attıkları martavalları inanan beyin özürlülerdir.Bunların amacının ne olduğunu görmemek için ya kör olmak ya da akıl noksanlığı ile malul bulunmak gerekir.Benim Sevgili sultanili kardeşim ENGİN ARDIÇ,bunların hakkından sen geliyorsun,gazan mubarek olsun AZİZ KARDEŞİM ama fazla da tatile çıkıp,bu itlere meydanı boş bırakma.
Ünal SOMUNCUOĞLU