DOSYA NO : 2021/406

İstanbul Asliye 20. Hukuk Sayın Hakimliğine

 

ÖZÜ                                      : Davalının 22.02.2024 tarihli dilekçesi ile, 29.02.2024 tarihli dilekçelerine cevaptır.

CEVAPLARIMIZ                :

                                               1-Davalı 29.02.2024 tarihli dilekçesinde, Bakırköy icra dairesi marifetiyle o davalı hakkında icra takibi yaptığımı ve karşı taraftan vekalet ücretimi tahsil ettiğimi iddia etmekte ise de, böyle bir iddianın utanmazca bir yalan olduğu izahtan varestedir. Bu takibi yapan ve masraf ve ücretleri diğer taraftan tahsil edip te müvekkiline haber vermeyen kişinin, önceden bu nedenle azlettiği avukat olduğunu davalı çok iyi bilmektedir. O takibi benim yapmadığımı çok iyi bilen davalının böyle ahlaksızca bir yalanın ardına sığınması kabul edilir bir davranış olmadığı gibi, mahkemeyi de aldatmaya yönelik bir davranış olup, suç teşkil etmektedir. Bu takibin benim tarafımdan yapıldığını isbat ederlerse, ben tüm davalarımı geri çekmeye hazırım. Davalı aynı hareket tarzında bulunabilir ve tüm davalarımı tümüyle ve derhal kabul edeceğini beyan edebilir mi? Bunu yapabiliyorsa hodri meydan iddiasını isbat etsin, ben sözümde duracağım. Anşart onun da, iddiasının hilafı ortaya çıkınca, tüm davalarımı derhal kabul etmesiyle.

                                               2-Davalı 22.02.2024 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü tüm iddialar daha önce bertafsil açıklanıp, iddiaların hilafı isbat edilmiş olduğu çihetle, iddalarımızı tekrara gerek görmüyoruz. Tüm bu beyanları geçersiz ve hukuk dışıdır. Açılan davaları BELİRSİZ ALACAK DAVALARI olarak açılmış olup, bu davalarda ne müddeabihin arttırılması ve ne de suresi açısından bir kısıtlama mevcut değildir. Daha önce de tavsiye ettiğimiz gibi, davalının BELİRSİZ ALACAK DAVALARININ HUKUKİ MAHİYETİNİ İYİCE ÖĞRENMESİNDE YARAR BULUNMAKTADIR. Keza, İstanbul 13. Ticaret Mahkemesinde görülen davada bilirkişi, kök raporda böyle bir beyanda bulunmamış iken şiddetle hem kişiliğine ve hem de raporuna itiraz ettiğimiz bilirkişi bizim hatalı olduğumuzu, kendisi ile de çelişkiye girerek ileri sürmüştür. Herşeyden evvel kişiliğine itiraz ettiğimiz bir bilirkişinin raporuna itibar etmek mümkün olmadığı gibi, kök raporla ve önceki raporlarla aralarındaki çelişkinin muhakkak giderilmesi gerekir. Kaldı ki, daha önce de iddia ve duruşma zaptı ile isbat ettiğimiz üzere, seçimi yapan bizzat davalının kendisidir. Burada bize raci bir hatanın mevcut olduğunu illeri sürmek, akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Ayrıca, bu seçimin ne maksatla yapıldığı başta Prof. Dr. Sabih ARKAN olmak üzere diğer silim adamlarının eserleri ile de açıkça ortaya konmuş bulunmaktadır. Hal böyle iken, maksatlı ve haysiyetsizce kaleme alınmış bir ek rapora göre karar verilmesi de mümkün değildir. Keyfiyeti saygı ile arz eder, talebimiz veçhile işlem yapılmasını arz ve istirham ederim. 02.03.2024

Davacı asil Ünal SOMUNCUOĞLU

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.

Paylaş