DOSYA NO.2021/406

İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi Sayın Başkanlığına

 

ÖZÜ                                      : Muhterem Mahkemece 05.10.2022 tarihli celsede yeni

                                               Bilirkişi atanmasına ilişkin ara kararından rücu istemidir

                                               1-Muhterem mahkemeye sunulan rapor, dosyaların durumuna göre, bizim ne miktar alacaklı olacağımıza dair alternatifli rakamlar ihtiva etmektedir. Sayın Bilirkişilerin görev alanları ise, bu rakamlarla kısıtlıdır. Yani, bir bilirkişi raporu, alacağın tahsile medar olduğuna ilişkin değil, sadece ne miktar alacak olabileceğine ilişkin olabilir. Netekim kök rapor ile, ek rapor alternatifli olarak bu hususları açıkça belirtmiştir. Tarafların itirazı ise, hukuki alana ait itirazlar olup, alacağın tahsile hak kazanıp kazanamayacağına ilişkindir. Bu hususun tesbiti ise Bilirkişilere ait değil, doğrudan Muhterem Mahkemenin yetkisindedir. Davalı hiçbir mesnedi bulunmayan afaki ve tamamen yalan beyanlara dayanan itirazları ile, bu davayı sürüncemede bırakmayı murad etmektedir. Buna izin verilmesi mümkün değildir. Yeni bilirkişi tayin buyurulduğunda davalı hiç şüphesiz ona da itiraz edecek veya belki de biz itiraz edeceğiz. O takdirde ondan da ek rapor alınacak. Ek rapor da itiraza uğrarsa, bu kez, her iki rapor arasında mübayenet bulunduğu takdirde bir üçüncü bilirkişiye mecburen müracaat edilecek ve onun raporu da itiraza uğradığında yine ek rapor alınacak ve bu hengame yıllarca sürüp gidecektir. Mevcut kök ve ek raporlar, alacağa hak kazandığımız takdirde ne miktar alacağa sahip olabileceğimizi alternatifli olarak gösterdiğine göre, Dava konusu dosyalarda sebkeden mesaimizi nazara alacak olan Muhterem mahkemenin alacağa hükmetmesini engelleyecek bir durum bulunmamaktadır.

                                               2-Davalı yine ahlak dışı davranışlar konusunda zirveye ulaşmaya karar vermiş ve daha önce söylemediği bir yalan daha uydurarak,14.asliye hukuk mahkemesinin 2014/408 sayılı dosyası ile ilgili olarak icra takibi yaptığımı ve kalan ücretimi de elden aldığımı beyan ederek, utanmazca yalanlarına bir yenilerini eklemiştir. O dosya ile ilgili olarak ben değil, kendisini Savcılığa şikayet ettiğim avukat yapmış v e tüm mahkeme vekalet ücretini kendisi tahsil etmiştir. Benim, böyle bir takip yapıldığından haberim bile olmadığı için, ben icra takibi yaptığımda, o davanın davalısı ikinci defa takip yapıldığı için beni şikayet etmiş ve bu suretle sahtekarın icra takibi yaptığından haberim olmuştur. Davalı bu durumu çok iyi bildiği halde, olayı tahrif edip yeni bir yalan söylemektedir. Bakiye ücretin TARAFIMA ELDEN VERİLDİĞİ UTUNMAZCA YALANINA GELİNCE, ADAMA SORMAZLAR MI? MADEM BU PARAYI ELDEN VERDİN, BU ÖDEMENİN MAKBUZU NEREDE? Yani, davalının her yalanı yeni bir incelemeye meydan verirse, bu dava kıyamete kadar bitmez. Esasen davalının da ulaşmak istediği sonuç budur. Bir yalancıya fırsat verilmemesini istirham ediyorum.

                                               3-Ayrıca, arzetmek isterim ki, davanın seyri esnasında YENİ BARO ASGARİ ÜCRET TARİFESİ YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ VE TAŞIDIĞI HÜKÜMLER MUCİBİNCE, VEKALET ÜCRETİ ALACAKLARIMA BU YENİ TARİFE ORANLARININ UYGULANMASI GEREĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

                                               4-Davalının bu son itiraz dilekçesine cevap hakkımızı mahfuz tutuyoruz. Şayet, Muhterem Mahkemece, ara kararında ısrar edilirse, itirazlarımızı yazılı olarak sunacağız.

SONUÇ                : Maruz nedenlere binaen, yeni bilirkişi atanmasına ilişkin ara kararından rücu edilmesini saygılarımla arz ve istirham ederim.

Davacı

Ünal SOMUNCUOĞLU

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.

Paylaş