AĞIR OLUN ULAN DEYYUSLAR
Avrupa birliğinin güvenlik ve dış ilişkiler temsilcisi Joseph borrell isimli bir yavşak var. O bir toplantıda aynen şöyle demiş: “ avrupa bir bahçedir. İnsanlığın inşa edebileceği, siyasi özgürlük, ekonomik refah ve sosyal uyumun en iyi birleşimidir. Dünyanın geri kalanı ise tam olarak bir bahçe değil. Dünyanın geri kalanının çoğu bir ormandır ve orman, bahçeyi istila edebilir. Bahçivanlar onunla ilgilenmeli ancak duvarlar örerek bahçeyi koruyamazlar.”
Kardeşlerim sizler bu rezilin sözlerinden ne anladınız bilemem. Ancak ben ne anladığımı sizlere açıklayayım. ( Bizler AB olarak, bu dünyanın kaymak tabakasıyız. Bütün güzellikler bizim alanımızda. Bu güzellikleri korumak ve geliştirmek için, bizim sadece kendi bahçemizde faaliyet göstermemiz yeterli değildir. Aksi halde, dışımızda kalan orman bizi yutar. Onun için ne yapmalıyız? Hiç şüphesiz, eskiden olduğu gibi, ormanı işgal etmeli ve bizim bahçemize tecavüz etmesini engellemeliyiz. Yani, eskiden nasıl yıllarca, başta Afrika olmak üzere, tüm ülkeleri insafsızca, alçakça sömürüp, insanlarını haince katletti isek, yine aynı yöntemlere dönüp, kendi varlığımızı korumalıyız. Aksi halde, kısıtlı topraklarda hayatımızı ilelebet sürdüremeyiz.) İşte şerefsiz alçağın söylemek istediği bu. Kardeşlerim! Bu şerefsizlerin rezilane amaçlarını kafalarına vurmaz isek, bunların hiçbir hudut tanımadan bu amaçlarını gerçekleştireceklerinden kuşkunuz olmasın. Orman ve orman kanunu asıl kendilerinin BAHÇE (!) dedikleri coğrafyada hüküm sürüyor. Tüm alçakça amaçlar bu ormanda şekilleniyor ve dünyaya empoze edilmeye çalışılıyor. Ne var ki, yanılıyorlar. Ne kendilerinde eski güç var ve ne de ORMAN dedikleri dünyanın geri kalanı, onların sandıkları gibi eski uyuşukluğunda.. O orman sizi öyle bir yutacak ki, nasıl geberdiğinizi anlayamayacaksınız bile.
Ünal SOMUNCUOĞLU